Konuşamamak Read Count : 153

Category : Stories

Sub Category : Drama

Çoğu insan hayatı boyunca bir hayale sımsıkı bağlanır ve gerçekleşmesini ister. Bende istiyordum. Bir hayalim vardı her saniye gerçekleşmesini umduğum. Hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini bildiğim ama inanmaktan asla vazgeçmediğim bir hayal. Gülümsemek değil, konuşmak istiyordum. 

Oturduğum bankın karşısında boş duran başka bir bank daha vardı. Birilerinin dertlerine ortak olmak istiyormuş gibi görünüyordu. Acaba konuşabilseydi ilk ne söylerdi? Kendisine bu soğuk günde eşlik eden kişiye "teşekkürler," mi derdi, yoksa derdini dinlediği kişileri teselli mi ederdi? Bunu bilmek isterdim. Belki o da konuşabilmek isterdi.

Yaşlı bir adam ağır adımlarla karşımdaki boş banka doğru ilerledi. Göz kapakları hayatın yorgunluğuyla tamamen çökmüş, omuzları düşüktü. Yavaşça banka oturdu. Etrafına bakındı. Birisini beklediğini düşündüm. Üzgün görünüyordu.

Miyavlayarak bankın etrafında dolanan bir sokak kedisi, birinin banka oturduğunu görünce bankın üzerine çıktı. Yaşlı adam titreyen ellerini paltosunun cebinden çıkardı ve kediyi sevmeye başladı. Kediyi severken adamın ağzı bir açılıp bir kapanıyordu. Konuştuğunu düşündüm. Sanırım kediyle konuşuyordu. Konuşmak. Bende kediyle konuşmak istedim. Her zaman konuşabilmek istemişimdir.

Kedi duyduğu her cümlede miyavlıyordu. O da kendince konuşuyordu. Karşısındakinin onu anlayacağını umuyordu belki de. O an keşke kedi olsam diye düşündüm. Nasıl göründüğümü umursamazdım, sıradan sokak kedisi olmaya razıydım. En azından kediyken insanlar beni daha iyi anlardı ve belki de yıllar boyu eksikliğini hissettiğim sevgiyi verirlerdi. Kim bilir, belki de kedi olsam daha mutlu yaşardım.

Hayattan zevk almadığını düşündüğüm bu yorgun bakışlı adam, kediyle konuşurken gülümsemişti ama duygusuz bir gülümseme değildi ; bu soğuk günde insanın içini ısıtan,sıcacık ve içten bir gülümsemeydi. Bana da, diye bağırmak istedim. Lütfen bana da gülümse. Birisinin bana gülümsediğini görmeyeli uzun zaman oluyor. 

İçim buruk bir halde kararan gökyüzüne baktım. Düşüncelerim birbiri ardınca zihnimi bulandırıyordu. Yanağımdan aşağıya süzülerek inen bir damla gözyaşı soğuktan çatlamış dudaklarımı ıslattı. Ardından ikinci bir gözyaşı daha derken devamı geldi. Gülümsemeye çalıştım. Yıllardır yaptığım gibi gülümsemeye çalıştım. Bu sahte gülümseme öncekilerden daha içtendi. 

Konuşmak istiyordum. İçime attığım tüm cümleleri haykırarak söylemek istiyordum. Yıllardır konuşamadığım için daima dışlandığımı, yalnız kaldığımı, yaşadığım her olayı hissettiğim duygularımı katarak anlatmak istiyordum. Tüm gülümsemelerimin sahte olduğu bilinsin istiyordum. Çoğu insanın empatiden yoksun olduğu gerçeğini bilmelerine rağmen, tekrar hatırlatmak istiyordum herkese. Bir şeyin değeri kaybedilmeden anlaşılmıyormuş diye bağırabilmek istiyordum ama sadece isteyebiliyordum. İstemekle yetiniyordum. Asla konuşamayacaktım. Yoldan geçen birine merhaba diyemeyecek, birisi bana iyilik yaptığı zaman teşekkür edemeyecek ve insanlar "neden hep sessizsin?" diye sorduğunda cevap veremeyecektim. Her zaman konuşmak isteyecek ama susacaktım. Daima susacaktım çünkü yapabildiğim tek şey, işaret dili bilmeyen insanların yüzlerine karşı gülümsemekti.


Comments

  • No Comments
Log Out?

Are you sure you want to log out?